Gebe yaşadığı yeri severmiş, pek severmiş de; haneler birbirine uzak uzakmış.
Günler dönmüş, geceler ufka kavuşmuş, doğum gelmiş çatmış.
Gebe az gitmiş uz gitmiş, boyunca dalgaları aşmış, nihayetinde bebeğini dünyaya getirmiş.
Ama yanımda biri olaydı, güzel söz edeydi, bana el vereydi diye de çok düşünmüş.
Sonra kendisi karar vermiş gebelere yardım etmeye, yetmeye…
önce tektim, sonra çoğaldım, vücudumdan can canlandı ayrıldı ayaklandı; adımdan da harf canlansın gebelere el versin diyerek gebeliğini "ebeliğe" eğirmiş.
O günden beridir, ebeler kendilerinden gebelere geçen harfe çeşit çeşit manaları, halleri bohçalayıp doğum çeyizine koymuşlar.
Bu başlık bir kitap yazılacak kadar geniş, ama evet. Ev veya mekan ontolojik konumu sembolize ediyor. Oyun ve rüyalarda da...
YanıtlaSil