29 Eylül 2014 Pazartesi

SEN GEBEYİ SEVİYORSUN DİYE LİMONU SEVMEMEN ŞART MI???

Bedeniniz yarım olunca işe yarayan bir limon değildir. Gerçek var oldukça var olacak bu gerçeği sürekli hatırlamalısınız, "bedeniniz limon değildir"
Bazen ssvd grupta "sd sonrası yarım oldum" diyen anneler oluyor, ya da doğum yapabileceğine tam inanmayan, doğumdan çok korkan, bedenine tam olarak güvenemeyen anneler.
Onlara bundan gari öyle diyelim, "sen bir limon değilsin"
Devam edelim.

"Bedeniniz limon değildir, siz kusurlu, yarım üretilmiş bir makine değilsiniz,
Yaratıcı da sizi tamir etmeye çalışan çaresiz bir tamirci değil.
Bütün dişi memeliler doğum için aynı potansiyele sahiptir; aslanlar, inekler, atlar, koyunlar hepsi doğururlar.
Eğer bugüne kadar kendinizde bu ortak deneyimin, doğurma kapasitesinin farkına varmadıysanız; size vucudunuzu biraz daha tanımanızı, bedeninizin tam ve kamil bir şekilde yaratıldığını, onun hakkında daha pozitif, güzel şeyler düşünmenizi öneririm.

Modern tıbbın hastalık algısına, doğumu da bir hastalık olarak görüp gebeye hasta muamelesi yapılmasına, sürekli eleştirdiğimiz ve bu gruptaki birçok kadının burada olmasına yol açan gereksiz müdahalelere bir gönderme yapıyor Ina May ebe.

----------------------------------------------------------------------------

Yukarıdaki limon aforizmasını Şubat 2014'de ssvd grubumuza  yazmışım.
https://www.facebook.com/groups/ssvd1/search/?query=ina%20may

Dün Ina May ebenin sayfasında "doğuma hazırlık" kitabında en çok beğendiğiniz, bir gebeye söylemek isteyeceğiniz cümle hangisi olur" diye sorulmuş.
Herkes fikrince yazmış.
Yukarıdaki limon aforizması da yazılmış, 120 küsur kişi de beğenmiş, sonra biri benzetmenin nedenini sormuş, başka biri de limonu kusurlu ve yanlış dizayn edilmiş diye yanıtlamış.
Cümleyi öyle görünce hoşuma gitmedi, yaratılan her şey bir sanatla yaratılıyor, kolay mı hemen öyle kusurlu demek!!!

Limonla zıt görünen yanımızı öncelemeyip, benzer tarafımıza baktım.
Limon C vitamini açısından zengin bir meyve; tıpkı diğer turunçgiller gibi kesildiği zaman ivedilikle tüketilmeli, çünkü hava ile temas ettiğinde kıymeti kaybolmaya başlıyor.
Limon için hava önemli
Gebe için de doğum atmosferi, doğum yapılan mekanın, doğumda yanında yer alan kişilerin havası önemli. Öyle önemli ki, bu hava doğumu kolaylaştırabileceği gibi "ilerlemeyen doğum eylemi" adını alarak; doğumun uzamasına, istenildiği gibi devam etmemesine de neden olabilir.

Bitirirken ne diyelim:
Ne limon, ne kadın kusurlu veya eksik yaratılmış, yanlış dizayn edilmiş değil.
Gerek limon, gerek doğum yapan kadının açılacağı zamana saygı göstermek, anın güzelce gerçekleşmesine yardımcı olmak, işte bütün mesele bu!

Limona laf eden yorumcu ablaya da gelsin bir Nazım Hikmet "Tahirle Zühre Meselesi"
"Yani sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı"

Yani sen gebeyi seviyorsun diye, limonu sevmemen şart mı :))


İNEK GİBİ MÖÖLEMEK, AT GİBİ PÜFÜRDEMEK...

Daha neler mi diyorsunuz?

Doğumda güzel bir nefes alıp, nefesi mööleyerek veya at gibi dudaklarınızı çırparak verdiğinizde, ağız ve boğazınızı açık tutmuş, rahatlatmış oluyorsunuz.
Ağız ve boğaz açık ve rahatlamış olduğunda; rahim ağzı ve perine de rahatlıyormuş.
Ina May Gaskın iri bebek bekleyen bir gebesini horse-lips breathe denen bu teknikle desteklemiş, annenin perinesi yırtılmadan doğum gerçekleşmiş.


Videosu da var
Doğum, kaslar zorda mı?
Efenim başlıyoruz o zaman düldüllemeye :))


https://www.youtube.com/watch?v=fW2Zk_Iw720&feature=youtu.be

Teşekkürler


www.TurkceKarakter.com
Bozuk görünen Türkçe harfleri düzelten site.

5 Eylül 2014 Cuma

Sancımı seveyim :)

Bazen eza gibi görünen şeylerde aslında nasıl bir rahmet vardır.

Mesela vücudumuzdaki herhangi bir ağrı...

Ağrının rahmetli yanı olur mu yahu?

Hem de nasıl olur...

Ağrı vücudumuzun çalıştığını, derdi tedavi için bizimle iş birliği yapmak istediğini gösteren bir işarettir, tanı ağrı sayesinde koyulur, bu yönüyle rahmettir.

Peki doğum sancısı?

Sancı kavramını kullanmayı çok tercih etmiyorum. Bununla birlikte, söz konusu kelime doğum dağarcığımıza öylesine pelesenk olmuş ki; hal böyleyken onu o kadar da yok saymanın doğru olmadığını düşünmeye başladım.

Doğumda yaşanan ağrı hissi boşuna değil, çeşitli işlevleri var, biraz bahsedersek:

-Anneye doğuma istediği ortamda girmesi için fırsat verir, düşünsenize ağrı hissi yok, her yerde doğum yapan kadınlar, çok fena da değil :)
Şaka bir yana, bebeğin çıkım anında fiziksel olarak korunması için; doğum anının kendisinin korunması; anne bebeğin buluşmasının özelleşmesi için gereklidir ağrı işareti

-Doğumun evresi hakkında fikir verir

-Malum doğum sadece annenin işi değil, doğumda bebek de anne kadar çalışıyor, doğum dalgaları anne karnında uyuyan bebeği uyandırıyor ve haydi can yolculuğa hazırlan diyor, belki de biraz daha sağa çevir kafanı, çeneni şu şekilde tut gibi gizil bir işbirliği yapıyorlar aralarında, belki de Hansel ve Gratel'in eve dönüş yolunu bulmak için attıkları ekmek taneleri gibi, yol gösterici...

-Kadim ebeler doğumda yaşanan ağrı hissinin hayatın çift kutupluluğu gereğince dermanıyla geldiğini söylüyorlar, yüzlerce belki binlerce doğum görmüşler, dedikleri başımız üstüne

Ağrının böylesine hikmetli yönü, stili, şeddesi varken, doğumun mevcut dalga yüküne kimi zaman (belki de çoğu zaman) yapılan gereksiz eklemeler; suni sancılar, epiduraller mevcut düzenli gidişatı sekteye uğratıyor olabilir.

Ağrı ile ilaçsız başedilen doğumlarda, gebenin farkındalığına herhangi bir müdahale olmadığı için gebeler yaşadıkları anı daha iyi idrak edebiliyor, anın nesnesi değil öznesi olabiliyorlar, bu da onların doğumlarından daha fazla memnuniyet duymalarını sağlayabiliyor.

Sözü bitirirken ne diyelim,
Her anne adayı bir aşık Seyrani misali:

"Ey tabib elden gelirse yâremi gel emleme
Yâr elinden gelmedir bu yâreyî merhemleme..."








2 Eylül 2014 Salı

Hocanne sorusu, ilk bebegini bekleyen anneye tavsiyeler

1 Bekleme
O gonderilecegi vakti bilir :)

2 Zeynep bibinin dediklerine kulak ver, doguma hazirlan, nasil mi; dokunmatik :)  https://www.facebook.com/dogumdiyari

3 Dogumdan sonra kendini nemi sifir, gecesi yildiz zifir, suyu şıldır şıldır bir adada hisset, alacagin 3 sey; kendin, bebegin ve sekerli sut tulumbaciklarin
Evet evet o adada mama yok
Allah'a iman, gonderdigi bebeyi riziksiz birakmayacagina, lohusasini mahcup etmeyecegine inanç var

4 Uykusuz gecelere hazir ol demezdim, yenicek anneye, dogmamis bebege negatif telkin yapmazdim
Uykularim sana gelsin, uykularim sana gelsin ve daha baska ninniler soylerdim

5 Evet evet cokca ninni soylerdim
Gazi varsa; bilmem su felegin bende nesi var
Guluyorsa; esek senin gozunle fincan mi yapayiimm
Gebeyken ninni, mani ezberleyebilir; anne karninda bebesine okuyabilir ;)

6 Cocuk gelisimi kitaplarindan kimini de okuyabilir, bebisten once okumak faydali olabilir
Oku ama teori ile pratigin ortusmeyecegini bil ama yildizlara uzanmaktan da vazgecme

7 Bebek dogduktan sonra napiyorsun diyenlere bebekle 'ugrasiyorum' yerine bebegimle ilgileniyorum de
Ugrasiyorum dersen ugrastirabilir cunku
Hep guzel telkinler
Her zamanki gibi ne guzel soylemis Alemlerin Efendisi

'Ben annemin gördüğü rüyasıyım'

Güzel evlat gören güzel anne bakışıyla vira bismillah açıl anneliğe :))