18 Şubat 2015 Çarşamba

KAR TANESİ BENTLEY



çiftçilerin saban sürdüğü
karanlığın lüks lambalar ile uyandırıldığı zaman
bir çocuk yaşardı karı çok seven
dünyadaki her şey ama her şeyden






kar tanelerine aşık olan bir çiftçi bilim adamı Wilson Bentley,
çektiğin fotoğraflar tıpkı kar kristalleri gibi şehrin Vermont'dan uçarak dağları aştı ve dünyayı dolaştı
insanlar eldivenlerine yağan mucizeye şahit olabilmek için yaşadığın yerlere geldi, seni andı
ruhun şad olsun “kar tanesi adam”


13 Şubat 2015 Cuma

DOĞUM ŞEKLİNİN AİLE, EBEVEYN, ANNE, BİREY OLMA YAKLAŞIMLARINI ETKİLEMESİNE YÖNELİK OLARAK

Elbette başka dinamikler de vardır ama ülkemizde son yıllarda gerçekleşen boşanmalarda evladın vesayetini almak istemeyen annelerin arttığını biliyor muyuz? 
Bu konuda aile, sağlık ve adalet bakanlığı arasında ortaklaşa çalışılarak istatistik tutulmasını isterdim: Vesayeti isteyen annelerin doğum şekli, istemeyenlerin doğum şekli?..

Kim bilebilir belki doğumhanelerde toplumun en önemli birimi dediğimiz ailenin; hayatı kavrayış ve davranış biçimini derinlemesine etkileyen şeyler oluyor. Kim bilebilir belki de doğumhaneler insanın kendisiyle, insanın toplumla, insanın varlıkla ilişkisini iyi tutmayı, yapıcı olmayı salık veren selim tabiatlı ya da tam tersi umursamaz, yıkıcı olmayı tetikleyen habis yönlü hayat enerjisinin, alem tasavvurunun yüklendiği yerler oluyor. Bu minvalde, mesela SSVD'yi istemeyi, desteklemeyi, mesela doğar doğmaz anne bebek temasını saygıyla karşılamayı hayatın iyileştirici yönlerine odaklanmak olarak değerlendiriyor, sonsuz takdir ve saygıyla karşılıyorum.


12 Şubat 2015 Perşembe

bir hayat,mahçup ve duru Tanrım, gülleri ve sessiz harfleri koru

Dün akşam okuduk bu şiiri, birkaç kere
Son üç mısranın bazı insanlara ne kadar yakıştığını düşündük
Ve sabahleyin ışıl ışıl üç tane gencin bir insanımsı tarafından öldürüldüğünü öğrendik...

Allah rahmet eylesin...

Düş ve Dua
yağmura,nisana ve yaşıma aldanıp
uçurumları kıyı sanarak
ve dağlar erişilmeyince acı verir
sözünü unutarak
kaf dağına gitmek istedim

ırmak inadıyla yürüdüm uzaklara
bir derviş olup yürüdüm uzaklara

yanıldı denektaşım geriye döndüm
Kutsal Sözler Panayırı'na sığınıp
ipeksi bir sessizliğe büründüm:

bir hayat,mahçup ve duru
Tanrım, gülleri
ve sessiz harfleri koru.

İbrahim Tenekeci

10 Şubat 2015 Salı

Ne çektin be Doula :)

Amerika'da da doula'nın gerek kelime anlamı gerek içeriği ile çok fazla bilindiği söylenemez.
Gittiğimiz kütüphane aktivitelerinde, daha uzun süredir burada olup çocuğu olan kimi arkadaşlarda, konuşma imkanımız olan kimi gebelerde bu kavrama yönelik bir farkındalık gözlemlemedim.

Linkteki makalede de doulaların daha fazla kabul edilme istekleri anlatılıyor.

Makalenin bir yerinde doula ve ebe kıyaslaması yapılıyor, müdahaleci olmayan iyi bir ebe candır diyor ve ekliyor, ama onlar daha çok göbeğin altı ile ilgileniyorlar; biz üstü ile wink ifade simgesi

Bir diğer nokta, doulaların doğum takımının tam bir üyesi olamadığı için sezaryen oranlarını düşüremediği ama doğum sonrası mesela emzirme konusunda hatırı sayılır biçimde başarılı oldukları, anneleri çok destekledikleri anlatılıyor.

Doulalar amerika'da da daha fazla kabul görmek istiyorlar, aynen öyle diyebiliriz, yaşadık, istatistiğe vursak ki vuramayız hepi topu iki doğum ama yaşayan kadınlar için hayatlarının döngüsü, biri acil sezaryen diğeri mükerrer sezaryen olan doğumlara giremedik, e şurada kalmış 6 ayımız, haklar artsın diye sürekli burada yaşayıp bekleyemeyiz ya!
Zaten bir doğum destekçisi olarak sezaryen ameliyatına girmek şöyle dursun; doğum katına ziyaretçi olarak girmek bile bir başarı, sanki bilim üssüne giriyorsunuz, uzun labirentler, şifreler, diyafonlar, aman neresinde dursam da bana çarpmasın diye geometri, açı hesabı yaptıran biri ileri biri geri açılan dev otomatik kapılar, hah ulaştım galiba bundan gerisi oda 456 derken, danışma masasında kimlik kaydı içi yaşanacaklar... İsmini söyle, tabii ki anlamadılar, tekrar et, içinde söyleyemedikleri h harfi var, u harfi var, harfleri tek tek söyleyerek anlaş, kendi ismini söyledin hallettin, şimdi sırada kimin için geldiğin, gebelerin isim soyadı var, noktalı sesli harfleri var, ay yetmez gibi artık bir de evlilik öncesi soyadları var. Neyse ki doğum sonrası ziyaretine gittiğimiz kişiler kendi vatanımızdan arkadaşlarımız, karşılama uğurlama güzel huyumuz, baba durun aşağı geliyorum deyip sizi alınca yukarıdaki diyaloglar yaşanmadan kolayca geçebiliyorsunuz, babanın yanınızda olması danışma çalışanları için de nimet, yoksa o isim faslı var ya çalışana performans ödemesi yaptırılması gereken bir kalem bence. Çalışanlar kendi aralarında dostum var ya bugün şu ismi 5 dakikada anladım, vaayyy nasıl da hızlı anlamışsın muhabbeti dahi yaptırır smile ifade simgesi

Peki ülkesinden farklı bir ülkede, dilde, farklı milletten bir aileye, ilk defa gittiği bir hastanede destek verecek bir doulayı düşünün, düşünün de işlerini kolaylaştırın yahu; danışmada hem özel ismine hem doula ismine yönelik sıkıntı, onu geçtik doğum katında varlık sıkıntısı, olmaz olsun böyle iş :))

Yoksa siz hala? bu kadar yazdık, yazdık daha yeni mi anladınız doula olduğumuzu, daha doğrusu amerika'da yeterince kabul edilmediğimiz için doğumlara girip raporlarımızı yazamadığımız için doula olma kuyruğunda beklediğimizi, ta taaaaa işte öğrendiniz, gülümseyiniz...

http://www.childbirthinternational.com
Childbirth International'ın doula eğitimine katıldık, okuduk, yazdık, kitapları gerçekten güzeldi, öğrenci web sitesi var, o da güzel, hatta ilk başladığımızdan daha güzel şuan site, yahu şuraya bir search koysanız da bir konuya bakacağımız zaman saatler harcamasak, doulayız, iki çocukluyuz, doluyuz dedik, sağolsunlar yapmışlar. Yani sen eski grekte kadına hizmet eden kadın demeksin, senin ne işin olabilir arama tuşuyla, çalış da bul köle, pardon seni sevimli "hizmet eden kadın" dememişler.

Daha önce SSVD grupta birkaç kere "doula" kavramını tartışmıştık, farkındalığımın ilk oluştuğu anlardan itibaren kavrama eleştirel baktığımı söylemeliyim. Sonra sonra kurs idi, blog idi, kavram etimolojisiydi derken kavrama daha önceden aşina olan, doğuma yönelik kitapları olan öncü kişiler ne düşünüyor merak etmiş, Pam England ile yazışmış, doula kavramını pek özümseyemediğini öğrenmiştim.

Kavrama mesafe nedenimiz benzeşiyordu, kadına hizmet eden kadın şeklinde sevimli bir çeviri yapılıyor ama esas manası slave yani köle demek, tam beni ifade etmiyor demişti.

Hadi karikatürize edelim, doula, düşünsenize yani eskiden grekte bir senötoriyeye (senatörün karısı ne olacaktı) smile ifade simgesi sabahtan akşama o koca yelpazeyi sallayan kadın, tanrım bir yağmur yağdır da şu zevzekler içeri girsin, bileğim koptu yelpaze sallamaktan diyen bir emekçi kadın.

Ha o kadının o günkü hali günümüz doulalarını sallar mı? Hımmmm, kafadan cevap verip, sallamayayım, iki laf ettik doğrularımız dökülmesin smile ifade simgesi

Doğuma yönelik sevgimizin ve doğumun ihtiyaçlarının ülkemizde daha fazla bilinebilmesi, giderilebilmesi arzumuzun bir modern dünya disiplini ile kesiştiği yerde, tıpkı şuan olduğu gibi anlatacaklarımız olabilir diye anlatzuhalbibi diye bir blog açtım, dilim döndüğünce anlatıyorum bazı bazı. Pam England ile "anlatmak" üzerinden de bir ortaklığımız varmış, bloğu açtıktan sonra Pam England'ın web sitesindeki biyografisini gördüm, kendisine storyteller "hikaye anlatıcı" diyor, doula kavramını eskiden grekte kimi kadınların bileklerini yelpaze sallamak çok yordu diye bugün de kendisi pek sallamıyor. Offf ne çok sallandık, haydi makaleyi okuyalım, eski grekteki kavramı bilemem ama doğumda desteğe önem verelim, hiç sallamayalım!

Doğuma destek veren, doğumların güzelleşmesi için çabalayan herkes bakın kamera şurada, el sallayalım...

http://www.nytimes.com/…/doulas-the-latest-wave-in-maternit…